Büyükler buyurdular ki;
Bir gün bir tekkeye çok miktarda gıda maddesi gelmiş. Talebesi hocasına bunları ne yapalım demiş. Hocası da talebelere ver demiş. Yiyecekler dağıtılmış ama yine çok kalmış. Şimdi ne yapalım? Hoca, git fakirlere dağıt demiş. O da arayıp tarayıp kilisedeki fakirleri bulmuş. Yemekleri dağıttıktan sonra dergâha geri dönmüş. Fakir bulamayınca oraya götürdüm. Hocası, iyi yapmışın demiş. Bir saat sonra kilisedeki fakirlerin hepsi dergâha gelmişler. Şeyh efendiyi görmek istiyoruz. Mübarek zatı görünce; efendim, ne olur bize islamiyeti telkin dedin, biz hepimiz Müslüman olacağız, demişler. Başlıyorlar kelimeyi şehadet getirmeye, yer gök inliyor. Talebesi hocasına; efendim, bunlar bir yemek yediler Müslüman oldular, bunun hikmeti nedir? Buyurmuşlar ki, müminlerin artığında şifa vardır. Sen bu yemeği onlara verdin. Allahü teâlâ onların kalbine bir nûr verdi. O nûr onlara islamı nasip etti. Onun için ya verici olun ya alıcı olun.