Büyükler buyurdular ki;
Mübarek Hocamız buyurdular ki; Berat gecesi, mutlak gecedir. Diğer geceler, ileride veya geride olabilir. Mevlid Kandilinde öyle, Receb-i şerifte öyle, Ramezan-ı şerif zaten öyle; ama Berat Kandilinde şüphe yoktur. Çünki, ayın onbeşidir. Nitekim, bir bakıyorsun aya, maşallah. Tam bedir halinde. Allah rahmet eylesin, birgün mübarek Hocamız buyurdular ki; Büyüklerin nazar ettiği, büyüklerin elinin değdiği yerden feyz, bin sene gitmez. Kardeşim, ben aya bakarken, hep oraya cenab-ı Peygamberin ‘aleyhissalatü vesselam’ nazar ettiği yer olarak bakıyorum ve oradan feyz alıyorum, buyurdular. Çünki, kimler o aya bakmadı? O ay, kimlere bakmadı? Onun için efendim, aya o nazarla bakmak lazım, buyurdular. İşte Berat Gecesinde defterler kapandı, yeni defterler açıldı. Kiminin yaprakları düştü, kiminin yeniden oluştu. Birgün İmam-ı Rabbani hazretleri hanımıyla beraber böyle konuşurken, peki ya Berat Kandilinde olanları, Levh-ül Mahfuzda olanları gören ne yapsın, buyurmuşlar ve o sene vefat etmişler. Meğer kendisinin vefat edeceğini görmüş.