Büyükler buyurdular ki;
Allahü teala bu ayın hürmetine hepimizi afv-ı mağfiret eylesin. Kitaplarda diyor ki; Ramezan-ı şerifte bir gün oruç tutmak Ramezan-ı şerif dışında bin sene oruç tutmaktan daha efdaldir, daha sevaptır. Onun için farzın yanında nafileler, deryada bir damla sevaptır buyuruyorlar. Böyle mübarek bir ay. Ve de; beş vakit namaz, namaz arasındaki günahlara keffarettir. Çünkü her namaz başında insanlar suda yıkanmış gibi temizleniyorlar. Beklenmeyen günahlar olabilir. Allahü teala Cuma namazı, Cuma gecesi hürmetine affedebilir. Oldu da bitiremedi, mübarek geceler var. Oldu da yine bitiremedi, Ramezan-ı şerif var. Ondan kurtulmak mümkün mü. Ondan kaçmaz. Çünkü Allahü teala her ibadetin karşılığını bildirmiş. Şunu yaparsan bu kadar, bunu yaparsan bu kadar… İki şeyin karşılığını bildirmemiş. Birincisi, yemek yedirmek. İkincisi, Ramezan orucunun ölçüsü yok. Yok yok yok… Onun için, Ramezan-ı şerifiniz mübarek olsun. Allahü teala bu ayın kıymetini bilenlerden eylesin. Birisi bana Farisi olarak bir şiir yazmış. Demiş ki şiirde, eğer bütün taşlar pırlanta olsa idi onun ne kıymeti kalırdı. Eğer bütün madenler altın olsa idi altının kıymeti kalır mı idi. Eğer bütün aylar Ramezan olsa idi Ramezan’ın kıymeti kalır mı idi, eğer her insan Enver abi olsa idi Enver abinin kıymeti kalır mı idi.
Efendim büyükler buyuruyorlar ki, bir şeyin tekrarlanmasını istiyorsanız salevat-ı şerife getirin. Hadi Salevat-ı şerife getirelim. Hadi Allaha emanet olun.