Büyükler buyurdular ki;
Bir gün Peygamber efendimiz “aleyhissalatü vesselam” otururlarken, eshab-ı kiram, bir zattan bahsetmişler. Demişler ki; Ya Resûlallah, bu zatın çok güzel huyu var, çok iyi bir insan, çok hayırsever. velhasıl çok meth-ü sena etmişler. Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, mübarek başlarını önlerine eğip, “vacib oldu” buyurmuşlar. Biraz sonra başkaları gelip, başka bir zattan bahsetmişler. Ya Resûlallah, bu zat çok zulm ediyor, çok sıkıntı veriyor, kan kusturuyor demişler. Peygamber efendimiz yine, mübarek başlarını önlerine eğip “vacib oldu” buyurmuşlar. Eshab-ı kiramdan biz zat; anlayamadık efendim, ikisine de vacib oldu buyurdunuz ama, ne vacib oldu demiş. Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurmuşlar ki; “Dinimizde şahitlik çok mühimdir. Siz ilk zat hakkında iyi şahitlikte bulundunuz. Cenab–ı Hak da kabul etti ve Cennetlik oldu. İkincisinde, anlattığınız kişinin kötülüğüne şahit oldunuz. Allahü teala şahitliğinizi kabul etti ve Cehennem vacip oldu”. İyi ahlâklı olmağa ve iyi geçinmeye çalışmak lazım ki, insanlar da hakkımızda iyi şahitlik yapsınlar.
Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyorlar ki; “İki salih müslüman birisi hakkında iyiliğine şahitlik yapsa, Allahü teala onu afveder ve Cennete koyar”.