Büyükler buyurdular ki;
İhlâs’da, sen ben yok, biz varız. Yapılanlar için hiç kimse ben yaptım demesin. Biz yaptık desin, çünkü tek başına bir şey yapılamaz, bir vücut gibiyiz. Bizim başarımız bizimledir, benimle değildir, kim ben derse zaten yoktur. Mübarek Hocamız buyurdular ki, Enver niye muvaffak oluyor? Çünkü ben yapıyorum demiyor, ondan. O kendine mal etmediği müddetçe, kendinden bilmediği müddetçe, cenab-ı Hak onu daima muvaffak eder. Çünkü muvaffakiyetin en büyük engeli benliktir, nefstir. Allah güç vermezse anne diyemezsin, akılını unutursun. Bütün bunlardan Allahü teala hem haricen hem dahilen muhtaçsın, ondan sonra ben yazdım, ben bilirim. Olmaz öyle şey. Tevazu gerek. Kibir Allaha mahsustur. Malın da mülkün de sahibi O. Her şey Onun. O bakımdan aradan nefs ne zaman çekilirse muvaffakiyet o kadar artar, oraya nefs ne kadar girerse o kadar zarar verir. Allahü tealadan kullarına feyzin gelmesine en büyük engel nefstir. Nefs, kibirdir, ucbtur, başkasını beğenmemektir. Bir gün kahvaltıda Hocamız buyurdular ki; Kuleli’de tanıdığım Enver Ören ne ise şimdiki de aynı. Edebinden ve tevazundan bir şey kaybetmemiş, buyurdular. Benim için en büyük şeref, en büyük devlet bu.