Büyükler buyurdular ki;
Hocamız “rahmetullahi aleyh” buyurdular ki; Üç çeşit şeytan vardır. Birincisi, bilinen şeytandır (cin, peri); kötülük yaptırabilirse yaptırır yoksa gider. İkincisi, nefsdir. Kötülük yaptırana kadar ısrar eder, peşini bırakmaz. Üçüncüsü ise kötü arkadaştır. Hem kötülük yapar hem de rezil eder. Hep hatalarımız oluyor. Biz de Abdülhakîm Efendi hazretlerinin yanında hata yaptık. Bir gün şık giyimli biri gelmişti. Belki özel bir şey konuşurlar diye düşünerek kendilerini yalnız bırakıp dışarı çıktım. Misafir olan şahıs ayrılırken yanlarına gittim. Efendi hazretleri, “tanıyor musunuz?” diyerek; Mahzar bey muallimdir, bol not verin diyorum ancak beni dinlemiyor. Bunun cezasını çekecek. Siz muallim olunca bol not verin buyurdular. Biz de “Efendim, biz eczacıyız. Muallim değiliz, bizim ömrümüz hastanelerde geçecek” dedik. Işıklar Askeri Lisesi’ne muallim olunca Efendi hazretlerinin sözü aklıma geldi ve ne büyük edepsizlik etmişim diye düşündüm.