-HAYATINDAN KESİTLER-
Vasiyeti:
-16-
Yine Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretleri, beşinci cildin seksen dokuzuncu mektûbunda buyuruyor ki, (Büyüklerden biri, Allahü teâlâ, vermek istemeseydi, istek vermezdi demiştir. Bizim yolumuzun esâsı, sohbettir. İstidâdı olan bir tâlip sohbet bereketi ile istidâdı ve mürşide olan muhabbeti nispetinde, onun kalbinden feyz alır. Kötü huyları gidip, mürşidin iyi ahlâkı gelir. Bunun içindir ki, şeyhde fânî olmak, fenâ-fillahın başlangıcıdır demişlerdir. Sohbete kavuşulamazsa, yalnız muhabbet ile ve mürşide teveccühü miktârınca da feyz alır. Allahü teâlâ’nın sevdiklerini sevmek, büyük ni’mettir. Bu sevgi vâsıtası ile, onların kalblerinden feyzlere kavuşulur. Gâibden teveccüh etmek ni’metini elden kaçırmamalıdır. İslamiyyeti öğrenmeli ve bildiği ile amel etmelidir. Oyun, eğlence ile ömrü ziyân etmemelidir. İslamiyyete uymayan şeylere dünyâ denir. Böyle şeylerin fâidesiz olduklarını, kabirde ve kıyamette işe yaramayacaklarını düşünmelidir. Kurtuluş sünnete uymakta, bid’atlerden sakınmaktadır. (Sünnete uymak demek, ehl-i sünnet itikâdını öğrenip, inanmak, sonra emirleri yapıp, harâmlardan sakınmak, sonra sünneti yapmaktır. Bu sıra ile yapılmayan sünnete, sünnet denmez. Bid’at denir. Meselâ sakal bırakması, sünnet olmaz. Bid’at olur. Yahûdî sakalı, Râfızî sakalı, vehhâbî sakalı olur). Bid’at sâhipleri ile ve mülhidlerle (Yani mezhepsizlerle ve ehl-i sünnet olmayan din adamları ile) arkadaşlık etmemelidir. Onlar din hırsızlarıdır. İnsanın dînini îmânını bozarlar. Hadîs-i şerifte, bid’at sâhiplerinin, Cehennemdekilerin köpekleri olacakları bildirildi.
-devamı var-