-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-109-
Eğer bir mü’min bir mü’mini sevindirse, annesini, babasını, kardeşini, komşusunu, arkadaşını sevindirse, birine bir şey verse, bundan cenâb-ı Hak razı olur. O cenâb-ı Hakkın rızası, gökten yere ampul olarak inmiş olsa, nurundan güneş kararır. O kadar parlak olur.
-109-
Eğer bir mü’min bir mü’mini sevindirse, annesini, babasını, kardeşini, komşusunu, arkadaşını sevindirse, birine bir şey verse, bundan cenâb-ı Hak razı olur. O cenâb-ı Hakkın rızası, gökten yere ampul olarak inmiş olsa, nurundan güneş kararır. O kadar parlak olur.
***
Eshâb-ı kirâmdan bazıları, Resûlullah efendimize gelmişler, demişler ki, “Yâ Resûlallah, hazret-i Ebu Bekr evinde Kur’ân-ı kerîm okurken o kadar sessiz okuyor ki, dinlemek istiyoruz, duyamıyoruz. Hazret-i Ömer de, o kadar bağırarak okuyor ki sokakdan duyuluyor. Hangisi efdaldir” diye sormuşlar. Resûlullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, cemâ’atde hazret-i Ebu Bekr radıyallahü anh’a “Yâ Eba Bekr, sen evinde Kur’ân-ı kerîmi çok sessiz okuyormuşsun, niye böyle yapıyorsun?” buyurmuşlar. Hazret-i Ebu Bekr radıyallahü anh cevabında demiş ki, “Yâ Resûlallah kimin için okuyorsam, o beni duyuyor.” Sonra Resûlullah efendimiz Hazret-i Ömer radıyallahü anh’a “Yâ Ömer, sen Kur’ân-ı kerîmi çok sesli okuyormuşsun. Niye böyle yapıyorsun?” buyurmuşlar. Hazret-i Ömer radıyallahü anh da, “Ya Resûlallah gafilleri uyandırmak için yapıyorum” buyurmuş. Resûlullah efendimiz cemâ’ate dönmüş, “İkisi de efdaldir. İkisinin de niyyeti hayr” buyurmuş.
-devamı var-