-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-218-
Kalbler ancak Allahü teâlânın zikri ile gafletden uyanır. Akl ile olmaz bu iş. Hazret-i Ebu Bekr efendimiz buyuruyor ki, “Ne kadar ibadet yaparsan yap, Allahü teâlâyı anlıyamazsın. Allahü teâlâya layık olan ibadeti yapdım, fekat Allahü teâlâyı tanıyamadım” diyor. İmam-ı A’zam efendimiz de, “Yâ Rabbi, Sana layık olan ibadeti yapamadım, fekat Seni iyi anladım” diyor. Birbirinin tersi görünüyor. Halbuki ters değil bunlar. İmam-ı A’zam efendimiz ne diyor; yâ Rabbi Seni iyi anladım. Ne demek bunun ma’nâsı? Yani, senin akl ile anlaşılamayacağını anladım. İmam-ı A’zam efendimiz böyle söylüyor. Yani Ebu Bekr efendimizin söylediğinin aynısını söylüyor. Hazret-i Ebu Bekr efendimiz diyor ki, yâ Rabbi Seni anlıyamadım. İmam-ı A’zam efendimiz de, Senin anlaşılamıyacağını anladım diyor. O halde, Ebu Bekr efendimizle aynı şeyi söylemiş oluyor. Senin akl ile anlaşılamayacağını anladım, akl ne kadar çok üstün olursa da Seni anlıyamaz diyor İmam-ı A’zam efendimiz. Hazret-i Ebu Bekr ne diyor? O da aynı şeyi söylüyor: İnsanlar Seni anlıyamaz yâ Rabbi, ben de bir insanım, o halde Seni anlıyamam diyor, anlıyamadım diyor. Biz ne yapacağız, bizim vazifemiz nedir? Bizim vazifemiz, o büyüklerin sözlerine inanmakdır! Allahü teâlâ bunun yolunu göstermiş, bu kalb yoludur. Akl değil, kalb. Akl ile anlaşılamaz. Kalb ile vasıl olunur, ama yine anlaşılamaz. Allahü teâlâya vasıl olmuş o büyükler. Biz onların kelamlarını işitirsek ne mutlu bize. Hele inanırsak, se’âdet olur bizim için. En büyük seadet, o büyüklerin sözlerine, anlamadan da olsa inanmakdır.
-218-
Kalbler ancak Allahü teâlânın zikri ile gafletden uyanır. Akl ile olmaz bu iş. Hazret-i Ebu Bekr efendimiz buyuruyor ki, “Ne kadar ibadet yaparsan yap, Allahü teâlâyı anlıyamazsın. Allahü teâlâya layık olan ibadeti yapdım, fekat Allahü teâlâyı tanıyamadım” diyor. İmam-ı A’zam efendimiz de, “Yâ Rabbi, Sana layık olan ibadeti yapamadım, fekat Seni iyi anladım” diyor. Birbirinin tersi görünüyor. Halbuki ters değil bunlar. İmam-ı A’zam efendimiz ne diyor; yâ Rabbi Seni iyi anladım. Ne demek bunun ma’nâsı? Yani, senin akl ile anlaşılamayacağını anladım. İmam-ı A’zam efendimiz böyle söylüyor. Yani Ebu Bekr efendimizin söylediğinin aynısını söylüyor. Hazret-i Ebu Bekr efendimiz diyor ki, yâ Rabbi Seni anlıyamadım. İmam-ı A’zam efendimiz de, Senin anlaşılamıyacağını anladım diyor. O halde, Ebu Bekr efendimizle aynı şeyi söylemiş oluyor. Senin akl ile anlaşılamayacağını anladım, akl ne kadar çok üstün olursa da Seni anlıyamaz diyor İmam-ı A’zam efendimiz. Hazret-i Ebu Bekr ne diyor? O da aynı şeyi söylüyor: İnsanlar Seni anlıyamaz yâ Rabbi, ben de bir insanım, o halde Seni anlıyamam diyor, anlıyamadım diyor. Biz ne yapacağız, bizim vazifemiz nedir? Bizim vazifemiz, o büyüklerin sözlerine inanmakdır! Allahü teâlâ bunun yolunu göstermiş, bu kalb yoludur. Akl değil, kalb. Akl ile anlaşılamaz. Kalb ile vasıl olunur, ama yine anlaşılamaz. Allahü teâlâya vasıl olmuş o büyükler. Biz onların kelamlarını işitirsek ne mutlu bize. Hele inanırsak, se’âdet olur bizim için. En büyük seadet, o büyüklerin sözlerine, anlamadan da olsa inanmakdır.
-devamı var-