Mevlânâ Hâlid “kuddise sirruh” hazretlerinin vefatından sonra, sevenlerinden biri, rüyâsında Muhyiddîn-i Arabî’nin kabirden çıktığını, Kasiyûn dağına gelip, Mevlânâ Hâlid hazretlerine selâm verip, ziyâret ettiğini gördü. Rüyâsını şöyle anlattı: “Ben de onunla birlikte oraya gittim. Orada çok yüksek binaların bulunduğunu, Mevlânâ hazretlerinin de Muhyiddîn-i Arabî’ye kavuşmak için sür’atle yürüdüğünü, birbirlerinin boynuna sarıldıklarını, selâmlaştıklarını gördüm. Muhyiddîn-i Arabî (rahmetullahi aleyh); “Gözlerimiz yolda kaldı, neden bu kadar geciktiniz?” dedi. Bunun üzerine Mevlânâ; “Ben meşgulüm. Rabbim, bana sekiz Cennet kapısını açtı. Her kapıya, bana tâbi olanlardan birinin oturmasını buyurdu. Hattâ tâ’undan ölenleri de Cennet’e koyuyorlar” buyurdu. Bunun üzerine Cennet’in sekiz kapısının açıldığını ve içindeki ni’metlerin güzelliğini, her kapıda Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî’nin talebelerinden birinin, gelenleri seyreder olduğunu gördüm. O anda Mevlânâ’dan yardım isteyip, tâ’unun Şam’dan kalkmasında şefaatçi olmasını istirhâm ettim ve; “Allahü teâlânın izni ile kalkar” buyurdu. Çok geçmeden Şam’dan tâ’ûn (veba) kalktı.
Mevlânâ Hâlid hazretleri; uzuna yakın boylu, iri yapılı, buğday tenli, burnunun ortası yüksekçe, gözleri iri ve siyah, sakalı sünnete uygun olup, siyahı beyazından fazla idi. Güleryüzlü, kolları uzunca, geniş göğüslü, vakarlı ve çok heybetli idi.
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri, çeşitli ilimlerde eserler yazdı. Bilhassa “İrâde-i cüz’iyye” risalesinin bir benzeri o zamana kadar yazılmamıştı.“Rabıta risalesi”nin birçok şerh, tetimme ve ta’likleri vardır. Hele Fârisî dil ile yazdığı, ince rûhunun terennümlerini bildiren “Dîvân”ı, bir şaheserdir. Okuyanlar, zekâsının kuvvetini, görüşünün keskinliğini, aklının üstünlüğünü, kalbinin temizliğini, san’atkârâne üslûbunu, evliyâlıktaki derecesini ve muhabbetinin çokluğunu görür. Eserlerinden biri de “İ’tikâdnâme” olup bu kitap, İslâmın beş şartını ve îmânın altı şartını bildirmektedir. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri bu eserini Farsça olarak yazıp,“İ’tikâdnâme” adını verdi. Mevlânâ Hâlid hazretlerinin kardeşi, büyük velî Mevlânâ Mahmûd Sâhib’in talebelerinden Kemahlı Hâcı Feyzullah Efendi de, bu kitabı Türkçeye tercüme ederek, “Ferâid-ül-fevâid” ismini verdi. Her müslümanın okuması ve çoluk-çocuğuna okutması gerekli olan bu eser, Hakîkat Kitabevi yayınları arasında, “Herkese Lâzım Olan Îmân” ismiyle neşredilmiştir. Ayrıca bunun Almanca, Fransızca, İngilizce ve Arapça tercümeleri de yapılarak bastırılmış, Hakîkat Kitabevi tarafından bütün dünyâya dağıtılmıştır.
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin bir de “Câliyet-ül-ekdâr” adında, salevâtı şerîfe kitabı vardır. Okunması, keder ve üzüntüleri giderir.
-devamı var-
İslâm Âlimleri Ansiklopedisi