Rıyâd-un-nâsıhîn kitabında diyor ki:
Tevbe ve istiğfâr kalb ile, dil ile ve günah işleyen âzâ ile birlikte olmalıdır. Kalb pişman olmalı, dil, duâ etmeli, yalvarmalı; âzâ da günahtan çekilmelidir. Birçok âyet-i kerîmede; “Beni çok zikredin!” ve İzâ câe sûresinde; “Bana istiğfâr edin! Duâlarınızı kabul ederim, günahlarınızı affederim!” buyuruldu.
Görülüyor ki, Allahü teâlâ, çok istiğfâr edilmesini emrediyor. Bunun için, Muhammed Mâsûm hazretleri, 2. cild, 80.ci mektûbunda buyuruyor ki:
“Bu emre uyarak, her namazdan sonra 70 kere istiğfâr ediyorum. Yani, “Estağfirullah” diyorum. Siz de bunu çok okuyunuz! Herbirini söylerken mânâsını, “Beni affet Allahım!” olarak düşünmelidir. Okuyanı ve yanındakileri, dertlerden, sıkıntılardan, hastalıklardan kurtarır. Çok kimse okudu. Faydası hep görüldü.”