4
Abdest alırken, deri üzerindeki yarık yıkanır. Su değdiremezse, mesh eder. Mesh edemezse, terk olunur. Ayağındaki yarığa merhem sürmüş ise, merhemin üstünü yıkar. Yıkamak yaraya zarar verirse, mesh eder. Yıkadıkdan sonra merhem düşerse, altı iyi olmuş ise, altını yıkar. İyi olmamış ise, yıkamaz. [55. ci maddeye bakınız!] İki elinde yarık, yara olup su zarar verirse teyemmüm eder. Bir eli sağlam ise, bunun ile abdest alır. Eli dirsekden, ayağı topukdan kesilmiş ise, kesik yeri yıkar.
(Halebî-i kebîr)de diyor ki, (Abdest aldığını bilip, sonra bozulduğunda şübhe ederse, abdesti var kabûl edilir. Abdesti bozulduğunu bilip, sonra abdest aldığında şübhe ederse, abdest alması lâzım olur. Abdest arasında, ba’zı yerini yıkadığında şübhe ederse, orasını yıkar. Abdest aldıkdan sonra şübhe ederse, yıkamak lâzım değildir. Abdest aldıkdan sonra, üzerinde yaşlık gören, idrâr mı, su mu şübhe etse, ilk olarak başına geldi ise, yeniden abdest alır. Birkaç def’a, böyle şübhe etdi ise, şeytânın vesvesesi olduğu anlaşılır ve abdesti tâzelemez. Vesveseyi önlemek için, abdest aldıkdan sonra, donuna, peştemalına su serpilmesi (Kimyâ-yı se’âdet)de de yazılıdır. Veyâ nebâtî pamuk kullanmalıdır. Kab, kacak, elbise, bedenin, suyun, kuyunun, havuzun ve câhillerin, kâfirlerin hâzırladığı yağ, ekmek, elbise, yemek ve sâirenin pis olmasında şübhe etse, temiz kabûl edilir.)
Kur’ân-ı kerîmi abdestsiz tutmak harâmdır. Ezberden okumak câizdir. Yatağa abdestli girmek sünnetdir. (Şir’at-ül-islâm) şerhinde diyor ki, (Kur’ân-ı kerîmi yatakda, yatarak ezberden abdestsiz okumak câizdir ve sevâbdır. Fekat, başını yorgandan dışarı çıkarmalı ve bacakları bitişdirmelidir.)
Vedî, mezî çıkınca dört mezhebde de abdest bozulur. Hanbelîde gusl abdesti de lâzım olur. (İnâye). Cünüb ve hayzlı olarak câmi’e girmek harâmdır. Abdestsiz girmek mekrûhdur. (Dürer Gurer).
Önden, arkadan çıkarak abdesti bozanlar, hastalıkla çıkar, sızarsa ve abdest almakda, şiddetli soğuk, hastalık, ihtiyârlık gibi sebeblerle, harac [güçlük] olursa, Mâlikîde abdest bozulmaz.