MEST ÜZERİNE MESH
-8-
[Yara üstündeki sargıya veyâ merheme meshin câiz olması için, yarayı yıkamanın veyâ mesh etmenin, yaraya zarar vermesi, dört mezhebde de şart olduğu, (El-fıkh-u alel-mezâhib-il-erbe’a)da yazılıdır. Zarar, şifânın gecikmesi yâhud elemin ya’nî ağrının artması demekdir.] Mesh etdikden sonra, bunlar, yara iyi olmadan alınır veyâ düşerlerse, mesh bozulmaz. Yara iyi olup da düşerlerse, altlarını yıkamak lâzım olur. Bütün bunlar üzerine mesh, altlarını yıkamak yerine geçer. Bunlara mesh edenler özr sâhibi olmaz. Bunlar, sağlam kimselere imâm olabilir. Tabîb-i müslim-i hâzıkın ıslatılmaması lâzımdır dediği bir yer, yara gibi olur. Bunlara mesh etmekde, erkek, kadın, muhdis ve cünüb hep birdir. Hiçbiri için niyyet lâzım değildir. İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh” abdestin farzları sonunda diyor ki, (Elinde, yara, yarık bulunan kimse, suyu kullanamaz ise, ya’nî ellerine su alamaz ve yüzünü, başını, kulaklarını, ayaklarını suya sokamaz ise, teyemmüm eder. Kolundan, ayağından bir kısmı kesik olan kimse, kalan yerin yüzeyini yıkar). Habsde, eli ayağı bağlı olan, teyemmüm edemezse, abdestsiz, birşey okumadan, rükü’ ve secde yapar. Bunu da yapamazsa, ayakda îmâ eder. Kurtulunca iâde eder.
– devamı var –
Tam İlmihal Se’âdet-i Ebediyye