Abdülcebbâr Dede, Adana’da kabri bulunan Kadiri meşayıhındandır. Hayâtı boyunca birçok hâl ve kerâmetleri görüldüğü gibi, vefât ettikten sonra da görülmüştür.
Bir Ermeni, Abdülcebbâr Dede’nin türbesinin karşısından yüklü olan kağnı arabasıyla gidiyordu. Kağnısı çamura saplandı. Bir hayli uğraşmasına rağmen kurtaramadı. Kendi kendine; “Müslümanlar darda kaldıkları zaman; “Yetiş yâ Abdülkâdir Geylânî!” diyorlar. Bir de ben çağırayım.” dedi ve; “Yetiş yâ Abdülkâdir Geylânî!” diye seslendi. Bu sırada Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin rûhâniyeti tecessüm ederek Ermeniyi ve kağnısını bataklıktan kurtardı. Ermeniye yönelerek; “Bizi Bağdât’tan buraya kadar yoracağına, işte şu karşıda Abdülcebbâr Dede var. Çağırsan hemen yetişir, sizi kurtarırdı. Bir daha, kendi beldenizdeki evliya dururken uzaktakini çağırmayın” buyurdu.