Adamın biri, gözleri görmeyen bir dervişin evine misafir olmuştu. Evde, rahlenin üzerinde bir Kur’an-ı kerim olduğunu gördü ve hayret etti. Gece yarısı olduğu zaman Kur’an-ı kerim sesiyle uyandı. Baktı ki, âmâ olduğu için gözleri görmeyen ev sahibi rahlenin başına geçmiş Kur’an-ı kerim okuyor. Öyle ki, okuduğu yerleri parmağıyla da takip ediyordu. Dayanamayarak sordu: “Sen, gözleri görmeyen bir adamsın. Nasıl oluyor da Kur’an-ı kerime bakarak okuyabiliyorsun? Üstelik parmağınla da takip ediyorsun”
Derviş cevap verdi: “Ben Kur’an-ı kerim okumayı çok seviyorum. Fakat gözlerim görmüyor. Allahü tealaya dua ettim. “Ya Rabbi, Kur’an-ı kerim okurken benim gözlerimi aç ki okuyabileyim dedim. O zaman bir ses duydum: “Kim Allah kelamını ihlâsla okumak isterse, Allahü teala da ona her imkanı bahşeder” Ne zaman Kur’an-ı kerimi okumak için elime alsam, gözlerim açılır okurum”