Bir zat, zâlim bir emîrin eziyetinden kurtulmak için Seyyidet Nefîse hazretlerine giderek, yardım istedi. Seyyidet Nefîse hazretleri onun kurtulmasına duâ ettikten sonra; “Git, Allahü teâlâ seni zâlimlerin gözünden saklar” buyurdu. O zatı yakalayıp emîrin huzuruna çıkardılar. Emîr, adamlarına; “O adam nerededir?” dedi. “Huzurunuzdadır.” dediler. “Vallahi onu görmüyorum.” dedi. Oradakiler; “Bu adam Seyyidet Nefîse’ye gitti ve ondan duâ istedi. O da “Allahü teâlâ, seni zâlimlerin gözünden saklar” buyurdu dediler. Emîr; “Demek ki ben zâlimim, bu adam da mazlumdur ki, onu göremiyorum” dedi. ve; “Yâ Rabbî, tövbe ettim !” diyerek pişmanlığını bildirdi. Tövbesinde karar kılınca, başını kaldırdı, o adamı gördü. Yanına çağırarak başından öptü, kıymetli elbiseler giydirerek onun gönlünü aldı ve serbest bıraktı. Sonra Seyyidet Nefîse hazretlerine yüzbin dirhem gönderdi ve: “Bu, Allah’a tövbe eden kulun, şükran borcudur.” dedi. O da hepsini alıp, kendisine bir dirhem bırakmadan, fakirlere dağıttı.