Bir talebe dinini öğrenmek için, hatta dininden bir mesele öğrenmek için evinden çıksa, dinini öğreneceği zatın evine gidinceye kadar, (bu şerefli kul benim üstüme bassın diye), o yola melekler kanatlarını döşer. Bu iltifat, bu sevab, dinini öğrenmek için giden kişiye verilmektedir. Ya öğretmek için giderse,.. yani birine bir kitab verirse, veya kitab verilmesine sebeb olursa, yani birisi onun elinden dinini öğrenirse, ona verilen sevab daha fazla olacaktır. Gökteki kuşlar, karadaki hayvanlar, denizdeki balıklar bunun için (afv et bu kulunu diye) istiğfar ederler.
Akrep ile yelkovanın vakti iyi göstermesi, içindeki dişlilerin birbirleri ile uyum halinde olmasındandır. Dişlilerin biri bozuk olursa saat yanlış gösterir. Bizim şirketimiz de saat gibidir. İnsanlara faydalı olmak için, arkadaşların vazifelerini en iyi şekilde yapması lazımdır. İnsana her an iki şey verilir; kendisinin işlediği sevaplar ve âlet olduğu sevaplar; kendisinin işlediği günahlar ve âlet olduğu günahlar.