- Allahü teâlâ mücahitleri oturanlardan daha faziletli kıldı. Kâidler, evden câmiye, câmiden eve gider. Bütün nafile ibâdetlerini de muntazam yapar, hiç günah işlemezler. Mücâhidler ise, kâidler kadar çok ibadet yapamazlar, bir kişi daha yanmasın diye gayret ederler. Kâidlere 1 sevab, mücâhidlere 1000 sevab vardır.
- Büyüklerin kalbinden feyz gelir. Evliyanın kalbinden feyz alınır. Eğer kalbinize feyz geliyorsa, bütün dünyayı, herkesi ve herşeyi resim gibi görürsünüz. Eğer o feyz yoksa, herşey diken gibi batar.
- Büyüklerden feyz alınca kalb temizlenir. Kalbin temizlenmesi de dünya sevgisinden kurtulmakla olur. Önce haramlardan, sonra mekruhlardan, sonra mübahlardan da temizlenir. Bu ise vilayetin başlangıcıdır. Allahü teala böyle verdiklerini geri almaz. Böyle bir büyüğün, bir kişiyi kabul etmesi, Allahü tealanın da kabul etmesinin âlâmetidir.
- Büyüklerin iltifatına kavuşmak için senelerce hizmet etmek lazım. Biz hizmet etmeden iltifâta kavuştuk.
- İmam-ı Rabbani hazretleri de hizmet etmeden iltifata kavuştu. Buyurdu ki, Kâbeye giderken, Kâbenin sâhibine kavuştum. Yani Bakibillah hazretlerinin yanında Allahü tealayı tanıdı.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)