- Evliya-i kirâmın kabrini ziyaret etmek, hayatta iken ziyaret gibidir. Diri iken sohbetine gidince nasıl feyz alınırsa, kabrinden de öyle feyz alınır.
- Evliyanın ruhlarından, hayatta iken feyz alındığı gibi, vefatlarından sonra da feyz alınır. Hatta daha çok feyz verirler. Yeter ki sevgi muhabbet olsun, ehl-i sünnet itikâdı olsun, haram işlememek olsun, bir de nemazları kılmak oldu mu, feyz kesilmez, artar.
- Evliyalar, büyükler, vefatlarından sonra daha çok feyz verirler. Ama alanlar, daha az alırlar. Onlar çok verirler; fekat alma gücü azalır. Çünki, hayatlarında olduğu gibi, mematlarında da aynı edebi gösterebilmek zordur. Halbuki feyz, ancak edeb sahibine gelir. Edebsize feyz gelmez.
- Mevlânâ Celâleddin Rûmi hazretleri diyor ki; “O büyükleri ziyarete gidenler öyle feyz alır ki, onların kerameti, namludan çıkan mermiyi geri çevirir” diyor.
- İmâm-ı Rabbânî hazretleri, “Hiç üzülmeyin, ben vefat etdikden sonra size daha çok yardım ederim. Şu anda benim dünya bağlılıklarım da var, onun için size fazla yardım edemeyebilirim, vefat etdikden sonra dünya bağlılıklarım da biter, daha fazla feyz veririm” buyurmuş.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)