KUR’ÂN-I KERÎM
O hâlde, okuma yazma öğrenmemiş olan ve temâmen câhil bir muhîtde yetişen bir zâtın, böyle mu’azzam ilmî hakîkatleri kendiliğinden bulup ortaya koyması düşünülebilir mi? Elbetteki düşünülemez. O hâlde, Kur’ân-ı kerîmin Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem” tarafından yazıldığı iddi’âsını kabûl etmeğe imkân yokdur. Bugün, birçok gayretlerden sonra, elde edilen hakîkatları bize 1400 sene evvel bildiren bir kitâb, ancak ALLAHÜ TEÂLÂNIN KİTÂBI olabilir. Böyle mu’azzam bir kudret, insanlarda olamaz. Ancak ALLAHÜ TEÂLÂ’da vardır. Yukarıdaki husûsları dikkat ile okuyan herkes, buna inanacakdır. Buna inanmamak teassub, inadcılık ve câhillik olur. Muhammed “aleyhisselâm” Kur’ân-ı kerîm sûrelerini neşr ederken, ancak Allahü teâlânın kendisine vahy etdiği sözleri nakl ediyor, bunları O da, diğer insanlarla birlikde öğreniyordu.
-devamı var-