HAKÎKÎ BİR MÜSLİMÂN OLMANIN ŞARTLARI
– dünden devam –
Orta çağda, Parisde oturan bir Fransız, sabâhleyin kalkdığı zemân, evinde bir abdesthâne olmadığı için, oturağa yapdığı pislik ile içme suyu şişesini berâberinde Sen (Seine) nehrine götürür, o nehrden evvelâ içmek için su alır. Sonra pisliğini nehre dökerdi. Bu satırlar “İçme Suyu” (L’Eau Potable) adlı bir Fransız eserinden aynen alınmışdır. Kanûnî Sultân Süleymân zemânında İstanbula gelen bir Alman râhibi, tahmînen 967 [m. 1560] târîhinde yazdığı bir eserde: (Buradaki temizliğe hayrân oldum. Burada herkes günde beş def’a yıkanır. Bütün dükkânlar tertemizdir. Sokaklarda pislik yokdur. Satıcıların elbiseleri üzerinde ufak bir leke bile bulunmaz. Ayrıca ismine (hamam) dedikleri ve içinde sıcak su bulunan binâlar vardır ki, buraya gelenler, bütün bedenlerini yıkarlar. Hâlbuki bizde insanlar pisdir, yıkanmasını bilmezler) demekdedir. Avrupada yıkanmak ancak asrlardan sonra müslimânlardan öğrenilmişdir.
– devamı var –