HAKÎKÎ BİR MÜSLİMÂN OLMANIN ŞARTLARI
İmâm-ı Ahmed Rabbânî “kaddesallahü teâlâ sirrehul-azîz” ikiyüzaltmışıncı mektûbunda buyuruyor ki, (Evliyâlık, Allahü teâlâya yaklaşmak demekdir. Bu dereceye yetişenlere mahlûklara âid kerâmetler de verilebilir. Bu kerâmetin çok olması, Velînin yüksek olduğunu göstermez. Velînin kendinde kerâmet hâsıl olduğunu bilmesi lâzım değildir. Allahü teâlâ, bir Velînin şekllerini bir anda çeşidli memleketlerde herkese gösterir. Uzak yerlerde şaşılacak şeyleri yapdığı görülür. Hâlbuki, kendisi bunları bilmez. Bilenleri olur ise de, başkalarına belli etmezler. Çünki, kerâmete kıymet vermezler.)
Ehl-i sünnet âlimlerinin gözbebeği, sözleri huccet, sened olan İbni Hacer-i Mekkî “rahime-hullahü teâlâ”, (Zevâcir) kitâbında, (İhtikâr)dan önce, şu hadîs-i şerîfleri bildirmekdedir: (Allahü teâlâya yemîn ederim ki, bir lokma harâm yiyenin kırk gün ibâdetleri kabûl olmaz) ve (Harâm para ile alınan bir cilbâb ile, [ya’nî gömlekle] kılınan nemâz kabûl olmaz) ve (Harâm para ile verilen sadaka kabûl olmaz. Günâhı azalmaz). Süfyân-ı Sevrî diyor ki, (Harâm para ile hayrât, hasenât yapmak, pisliği bevl ile yıkayıp temizlemek gibidir).
– devamı var –