Muhammed Bâkî-billah hazretleri buyurdular ki:
“Kalbinde mârifet-i ilâhî isteği olmayanla sohbet etme, arkadaşlırk yapma. İlmini: mevkî, makam ve övünmek için vesîle eden âlimlerden, aslandan kaçar gibi kaçınız.”
“Câhil tarîkatçılarla berâber bulunmaktan sakınınız.”
“Mârifetin kısım ve mertebeleri çoktur. İşin esâsı, dînimizin esâsı üzere olmaktır.”
“Oruç tutmak, Allahü teâlânın sıfatıyla sıfatlanmaktır. Zîrâ Allahü teâlâ yemekten ve içmekten münezzehtir.”
“Bu yolun büyükleri son derece gayretli ve nâziktirler. Onların yolu, hiç eksiksiz Resûlullah’ın yoludur.”
“Rızâ sâhiblerine, belâlar musîbet değildir. Onlar belâları beğenmemezlik etmezler. Çünkü, belâları veren yine Allahü teâladır.”
“Resûlullah’a tâbi olmak, Ehl-i sünnet vel-cemâat îtikâdında bulunmak ve bu büyüklerin nisbetini (bağlılık ve muhabbetlerini) kalbinde saklamak, dünyânın her nîmetinden iyidir.”
“Sâdıklar ve hakîkate erenler sözbirliği ile diyoruz ki: “Sırât-ı müstakîm, yâni şaşmayan doğru yol, Ehl-i sünnet vel-cemâatin yoludur.”
“Müslümanlık; yapmak, yaşamak, ahkâm-ı ilâhîyeyi yerine getirmek demektir.”
“Sözün özü şudur ki: Gönül dostla olmalı, beden de işte bulunmalıdır.”
“Sakın helâl ve haramdan her bulduğunu korkusuzca yiyenlerden olma!”
“Haram ve şüpheli bir lokma yememek için, çok gayret ve dikkat etmelidir.”
“Ümîd ipinin ucunu hiçbir zaman elden bırakmamalıdır.”