ABDÜLVEHHÂB-I ŞA’RÂNÎ hazretleri “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyurdu ki:
Ey kardeşim! İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe’ye ve onun mezhebini taklid eden fıkıh âlimlerine dil uzatmaktan kendini koru! Câhillerin sözlerine ve yazılarına aldanma! O yüce imâmın ahvâlini, zühdünü, verâsını ve din işlerindeki ihtiyâtını, titizliğini bilmeyen, dinde değişiklik yapanlara uyarak, onun delilleri zayıftır dersen, kıyâmette onlar gibi felâkete sürüklenirsin. Sen de benim gibi, Hanefî mezhebinin delillerini incelersen, dört mezhebin de sahîh olduğunu anlarsın! Mezheblerin doğru olduğunu, öğle güneşini görür gibi, açık olarak anlamak istersen, Ehlullah yoluna sarıl! Tasavvuf yolunda ilerleyerek ilminin ve amelinin ihlâslı olmasını başar. O zaman, İslâmiyet bilgilerinin kaynağını görürsün. Dört mezhebin de, bu kaynaktan alıp yaydıklarını, bu mezheplerin hiçbirinde, İslâmiyet dışında hiçbir hüküm bulunmadığını anlarsın. Mezhep imâmlarına ve onları taklid eden âlimlere karşı edebli, terbiyeli davrananlara müjdeler olsun! Allahü teâlâ, onları kullarına saâdet yolunu göstermek için rehber, imâm eyledi. Onlar, insanlara Allahü teâlânın büyük ihsânıdır. Cennet’e giden yolun öncüleridirler.