Şerefüddîn İbn-i Ebî Asrun “rahmetullahi aleyh” hazretleri Şafiî fıkıh âlimidir, buyurdular ki;
Namaz, müminlerin mîracıdır. Yâni, mîrac gecesinde Peygamber efendimize ihsân olunan nîmetler, bu dünyada, Onun ümmetine yalnız namazda tattırılmaktadır.
Erkekler, farz namazları cemaat ile kılmaya çok dikkat etmeli, hattâ birinci tekbîri imam ile berâber almayı kaçırmamalıdır. Namazları vaktinde kılmak [ve vaktinde kıldığını bilmek] şarttır. Namazda Kur’ân-ı kerimi sünnet olan miktarda okumalıdır. Rükû’de ve secdelerde hareketsiz durmak, herhâlde lâzımdır. Çünkü, farz veya vâcibdir. Rükû’den kalkınca, öyle dik durmalıdır ki, kemikler yerlerine yerleşsin. Bundan sonra, bir miktar, bu şekilde durmak farzdır veya vâcib veya sünnet demişlerdir. İki secde arasında oturmak da böyledir. Bunlara herhâlde çok dikkat etmelidir.