Hak teâlâ, kıyâmet günü, (Bugün, mülk kim içindir?) buyurur. Cevap olarak yine kendisi, (Kahhâr, Gâlib olan bir Allah içindir) buyurur. O gün kullar için, korkudan sığınmaktan başka birşey yoktur. Pişmanlıktan, şaşkınlıktan başka birşey yapamazlar. Allahü teâlâ, o günün şiddetini, kulların sıkıntısının çokluğunu bildirmek için, Hac sûresinin birinci [1] âyetinde meâlen, (O günün zelzelesi çok büyük şeydir. O gün kadınlar memedeki çocuklarını unuturlar. Hâmile hâtûnlar çocuklarını düşürürler. İnsanlar sarhoş olmuşlar sanılır. Onlar sarhoş değildir. Fakat, Allahü teâlânın azâbı çok şiddetlidir) buyuruldu. Fârisî iki beyt tercümesi:
Sorulur o gün işlerden, sözlerden,
Kalbi titrer Nebîlerin korkudan.
Enbiyânın şaşırdığı bir yerde,
Günahlara özr bulmak nerede?
Nasihatların başı şudur ki, islâmiyetin sahibine uymak lâzımdır. Resûlullaha uymıyanlar, âhırette azâbdan kurtulamaz. Bundan sonra, dünyanın süslerine düşkün olmamak, varlığına ve yokluğuna aldırış etmemek lâzımdır. Çünki, Allahü teâlâ dünyayı sevmez, ona kıymet vermez. Bunun için, kulun dünyalığı olmaktansa, olmaması daha iyidir. Dünyanın kimseye fayda vermediğini ve elden çabuk çıktığını herkes bilmekte, hattâ görmektedir. Dünyanın malına, mevkı’ine düşkün olanların, bunlara kavuşmak için uğraşıp da, ânsızın hepsini bırakıp gidenlerin hâlini görerek ibret alınız! Allahü teâlâ, bizi ve sizi, Peygamberlerin en üstününe uymakla şereflendirsin! Âmîn.