Dünya, görünüşte çok tatlıdır ve güzel sanılır. Hakîkatte ise, öldürücü zehirdir. İşe yaramaz bir maldır. Ona bağlananlara, tutulanlara, kurtuluş yoktur. Onun öldürdükleri leş olur. Âşıkları deli olur. Dünya yaldızlanmış pislik gibidir. Şeker kaplanmış zehir gibidir. Aklı olan, bu bozuk mala gönül kaptırmaz.
Âlimler buyuruyor ki, (Bir kimse, ölürken malının zamanın en akıllısına verilmesini vasıyet etse, zâhide vermek lâzımdır). Çünkü zâhid, dünyaya rağbet etmez, özenmez, üzerine düşmez. Dünyaya düşkün olmaması, aklının çok olduğunu gösterir.
Allahü teâlâ size görünen ve görünmiyen devlet ve saadetler versin!
[Akıl, başkadır, zekâ başkadır. Akıl, iyiyi kötüyü, faydalıyı zararlıyı anlar, ayırır. Aklı az olanın zekâsı çok olabilir. Zekâsı çok olan kâfirleri, din düşmanlarını, akıllı sanmak doğru değildir].
Allaha kulluk ederim, taptığım dergâh bir,
Bir lahza ayrılmadım tevhîdden, Allah bir.