İFTİTÂH TEKBÎRİNİN FEZÂİLİ
3
– dünden devam –
Sonra Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, (Ey benim ümmet ve Eshâbım! Yedi kat yerler ve yedi kat gökler kâğıd olsa ve deryâlar mürekkeb olsa ve bütün ağaçlar kalem olsa ve cümle melâike kâtib olsalar ve kıyâmete kadar yazsalar, yine imâm ile alınan iftitâh tekbîrinin sevâbını yazamazlar) buyurdu.
Ve eğer, Allahü azîm-üş-şânın yaratdığı melekler bu kadar mıdır? dersen, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, mi’râca çıkdığı gece, Cenneti ve Cehennemi ve beyt-i ma’mûru, melâike tavâf edip giderlerdi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” etdi: (Yâ karındaşım Cebrâîl! Bu beyt-i mamûru tavâf edip giden melâike geri dönmüyor. Onlar nereye giderler?) Cebrâîl “aleyhisselâm” etdi: (Yâ Habîballah! Ben halk olunduğum günden bugüne kadar, bu beyt-i ma’mûru tavâf edip giden melâikenin geri döndüğünü görmedim. Bir kere tavâf edene, -kıyâmete değin- bir dahâ nevbet gelmez) dedi.
– devamı var –