KAZÂ NEMÂZLARI
5
Nemâz dînin direğidir. Bir kimse, nemâz kılarsa, dînin direğini dikmiş olur. Bu sûretle, üzerine gölgelik kurar. Ve onun altında selâmetde olur…
Nemâza ehemmiyyet vermediği için, birinci vazîfe olduğuna inanmadığı için kılmayan kâfir olur.
Bir kişi, bir vakt nemâzı bile bile terk eylese ve sonra kazâ etse, Cehennemde bir Hukbe mikdârı, ya’nî, seksen sene yansa gerekdir. Bu azâbdan kurtulması için ayrıca tevbe edip yalvarması, afv dilemesi de lâzımdır. (Âhıretin bir günü, bu dünyânın bin senesi kadardır. Âhıretin yılları, ona göre hesâb olunur.)
[Muhammed Emîn ibni Âbidîn “rahmetullahi aleyh” (Redd-ül muhtâr) kitâbında buyuruyor ki, semâvî dinlerin hepsinde, nemâz kılmak emr edilmişdir. Âdem aleyhisselâm ikindi, Ya’kûb aleyhisselâm akşam, Yûnüs aleyhisselâm yatsı nemâzlarını kılarlardı denildi. Bütün farzlara ve harâmlara inanmak îmânın şartı olduğu gibi, nemâz kılmanın da, vazîfe, borç olduğuna inanmak, îmânın şartıdır. Fekat, nemâz kılmak, îmânın şartı değildir.
– devamı var –