CUM’AYA DÂİR
6
– dünden devam –
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” hutbeleri devâmlı olarak yalnız arabî okuması, arabî okumanın vâcib olduğunu göstermekdedir. Bunun için, hutbeleri arabîden başka lisân ile okumak veyâ hem arabî, hem de tercemesini okumak tahrîmen mekrûh olur. Çünki, birincisinde, arabî okumak terk edilmiş olur. İkincisinde ise, hutbenin yalnız arabî olması terk edilmiş olur. Her ikisinde de, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” devâmlı yapdığı şey terk edilmiş olur. Bunun gibi, nemâza başlarken tekbîri arabî söylemek ve bunlar arasında (Allahü ekber) demek ayrı ayrı iki şeydir. İkisinden birini terk etmek, tahrîmen mekrûh olmakdadır. Çünki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, hep Allahü ekber dediği için, bunu söylemek vâcib olmuş, terk etmek de, tahrîmen mekrûh olmuşdur.
– devamı var –