İLM-İ AHLÂK VE
İSLÂMİYYETDE AHLÂK TERBİYESİ
6
– dünden devam –
İffetden on iki iyi huy meydâna gelir:
7 -Kanâ’atdir. Nafakada, ya’nî yime, içme, giyinme ve barınacak yerde zarûret mikdârına râzı olup, dahâ çok aramamakdır. Yoksa, verileni almamak demek değildir. Bu huya taktîr derler ki, kötü huydur. Aklın da, islâmiyyetin de beğenmediği birşeydir. Kanâ’at ise, iyi ahlâkdır. [Ölmemek, bir uzvu telef olmamak için lâzım olan şeye (Zarûret) denir. Nafaka için ve bedeni sıkıntıdan korumak için, lâzım olan şeye (İhtiyâc) denir. İhtiyâcdan fazla olup, hoşa giden, tatlı olan ve insanın kıymetini, şerefini korumaya yarayan şeylere (Zînet eşyâsı) denir. Zînet eşyâsını, övünmek, başkalarına gösteriş, üstünlük sağlamak için kullanmağa (Tefâhur) denir. Zarûret ve nafaka eşyâsını te’mîn etmek farzdır. Nafakadan fazla olan ihtiyâc eşyâsını, meselâ ilâc ve tabîb ücretini te’mîn etmek sünnetdir. Zînet câizdir. Tefâhur harâmdır.]
8 -Vekârdır. İhtiyâcları ve kıymetli şeyleri elde ederken sür’at ve acele etmeyip, yavaş hareket etmekdir. Vekâr, ağır başlı olmakdır. Yoksa, fırsatı kaçıracak, menfe’atini kapdıracak şeklde uyuşuk olmak değildir.
9 -Vera’dır. İslâmiyyetin harâm etdiği ve harâm şübhesi olan şeylerden sakınmak ve emr etdiği şeyleri, herkese yarar işleri yapmakdır. Kusûrlu ve gevşek olmakdan sakınmakdır.
10 – İntizâmdır. İşleri bir sıraya, düzene koyarak yapmakdır.
11 – Hürriyyetdir. Mâlı, parayı halâldan kazanmak ve iyi yerlere vermek, herkesin hakkını gözetmekdir. Hürriyyet, başı boş olup, her istediğini yapmak demek değildir.
12 – Sehâvetdir. Parayı, mâlı, hayrlı, iyi yerlere dağıtmakdan lezzet almakdır. İslâmiyyetin emr etdiği yerlere seve seve vermekdir. Sehâvet, cömerd olmak demekdir. İyi huyların en yükseklerindendir. Âyet-i kerîmelerle ve hadîs-i şerîflerle medh olunmuşdur.
– devamı var –