CENNET YOLU İLMİHÂLİ
İSLÂMİYYET
ALLAH VARDIR VE BİRDİR
3-
– dünden devam –
Allahü teâlânın birinci emri (Îmân) etmekdir. Birinci yasak etdiği şey de (Küfr)dür. Îmân demek, Muhammed aleyhisselâmın, Allahü teâlânın son Peygamberi olduğuna inanmakdır. Allahü teâlâ, Ona emrlerini ve yasaklarını arabî olarak (Vahy) etmişdir. Ya’nî bir melek vâsıtası ile bildirmiş, O da bunların hepsini insanlara anlatmışdır. Allahü teâlânın arabî olarak, bir melek ile bildirdiklerine (Kur’ân-ı kerîm) denir. Kur’ân-ı kerîmin hepsi yazılı kitâba (Mıshaf) denir. Kur’ân-ı kerîm, Muhammed aleyhisselâmın sözü değildir. Allah kelâmıdır. Hiç bir insan öyle düzgün söyliyemez. Kur’ân-ı kerîmde bildirilenlerin hepsine (İslâmiyyet) denir. Hepsine kalb ile inanan insana (Mü’min) ve (Müslimân) denir. Birini bile beğenmemeğe, îmânsızlık, ya’nî (Küfr) [Allaha düşman olmak] denir. Kıyâmete, cinnin, meleklerin var olduklarına, Âdem Peygamberin “aleyhissalâtü vesselâm”, bütün insanların babası olduğuna ve ilk Peygamber olduğuna inanmak, yalnız kalb ile olur. Bunlara, (Îmân), (İ’tikâd) ve (Akâid) bilgileri denir. Beden ile ve kalb ile yapılacak ve sakınılacak şeylere ise, hem inanmak, hem de yapmak veyâ sakınmak lâzımdır. Bunlara (Ahkâm-ı islâmiyye) bilgileri denir. Bunlara inanmak da, îmân olur. Bunları yapmak ve sakınmak, (İbâdet) olur. Niyyet ederek ahkâm-ı islâmiyyeye uymağa (İbâdet) yapmak denir. Allahü teâlânın emrlerine ve yasaklarına (Ahkâm-ı islâmiyye) ve (Ahkâm-ı ilâhiyye) denir. Emr edilenlere (Farz), yasak edilenlere (Harâm) denir. Görülüyor ki, ibâdetlerin, vazîfe olduğuna inanmıyan, ehemmiyyet vermiyen (Kâfir) [Allaha düşman] olur. Bunlara inanıp da, yapmıyan kâfir olmaz. Buna (Fâsık) denir. İslâm bilgilerine îmân edip de, elinden geldiği kadar yapan mü’mine, (Sâlih müslimân) [iyi insan] denir.