KÜFR – 5
İslâm bilgilerine inanmamak, bunları ve din âlimlerini aşağılamak da, küfr-i cühûdî olur.
Kâfir olmağı isteyen kimse, buna niyyet etdiği anda kâfir olur. Başkasının kâfir olmasını istiyen kimse, küfrü beğendiği için istiyorsa, kâfir olur. Kötü, zâlim olduğundan, zulmünün cezâsını Cehennem ateşinde çekmesi için istiyorsa, kâfir olmaz. Küfre sebeb olduklarını bilerek ve arzûsu ile küfr kelimelerini söyliyen kâfir olur. Bilmiyerek söyliyorsa, âlimlerin çoğuna göre yine kâfir olur. Küfre sebeb olmıyan kelime söylemek isterken, şaşırarak, küfre sebeb olanı söylerse kâfir olmaz.
Küfre sebeb olan bir işi, bilerek yapmak küfr olur. Bilmiyerek yapınca da küfr olur diyen âlimler çokdur. Beline, zünnar denilen papas kuşağını bağlamak ve küfre mahsûs şey giymek de böyledir. [(Nuhbe) 100.cü sahîfesinde diyor ki, (Küfr alâmeti bir şey yapan, meselâ puta secde eden kâfir olur)]. Bunları harbde düşmana karşı, sulhda zâlime karşı, hîle olarak kullanmak küfr olmaz. Tüccârın dâr-ül-harbde de kullanması küfr olur. Bunları mizâh için, başkalarını güldürmek için, şaka için kullanmak da küfre sebeb olur. İ’tikâdının doğru olması fâide vermez. Kâfirlerin bayram günlerinde, o güne mahsûs şeylerini, onlar gibi kullanmak, bunları kâfire hediyye etmek küfr olur. Müslümân olmak için, nefsin de îmân etmesi lâzım değildir. Nefsinden kalbine küfre sebeb olan şeyler gelen kimse, bunları söylemese, îmânının kuvvetine alâmet olur. Küfre sebeb olan şeyi kullanan kimseye kâfir dememelidir. Bir müslümânın bir işinde veyâ sözünde doksandokuz küfr ihtimâli olsa, bir îmân ihtimâli olsa, bu kimseye kâfir denilmez. Müslümâna hüsn-i zan etmek lâzımdır.
-devamı var-