Muhammed aleyhisselâmın fazîletlerini bildiren yüzlerce kitap vardır. Fazîlet, üstünlük demektir.
Üstünlüklerinden seksenaltı adedi aşağıda bildirilmiştir:
10-
82-Diri iken olduğu gibi, vefâtından sonra da, dünyanın her yerinde, her zaman Ona tevessül edenlerin, yâni Onun hâtırı ve hurmeti için istiyenlerin duâsını Allahü teâlâ kabûl eder. Bir köylü, türbesi yanına gelip, (Yâ Rabbî! Köle âzâd etmeyi emrettin. Bu senin Peygamberindir. Ben de, kölelerinden biriyim. Peygamberinin hâtırı için, beni Cehennem ateşinden âzâd et!) dedi. (Ey kulum! Niçin yalnız kendinin âzâd olmasını istedin? Bütün kullarımın âzâd olmalarını niçin istemedin? Haydi git! Seni Cehennemden âzâd ettim) sesi işitildi.
Evliyânın meşhûrlarından Hâtim-i Esam, Resûlullahın türbesinin yanında durup, (Yâ Rabbî! Peygamberinin kabrini ziyâret ettim. Beni, eli boş olarak çevirme!) dedi. (Ey kulum! Habîbimin kabrini ziyâret etmeni kabûl ettim. Seni ve seninle berâber ziyâret edenleri mağfiret ettim) sesi işitildi. [Hâtim-i Esam Belhî, 237 [m. 852] de vefât etti.]
İmâm-ı Ahmed Kastalânî “rahmetullahi aleyh” diyor ki, birkaç sene hastalık çektim. Doktorlar çâresini bulamadı. Mekkede bir gece Resûlullaha çok yalvardım. O gece rü’yâda bir kimse gördüm. Elindeki kâğıdda, (Burada Ahmed Kastalânînin hastalığı için, Resûlullahın izni ile ilâcı yazılmıştır) okudum. Uyandığımda hastalığım kalmamıştı.
Kastalânî yine diyor ki, bir kızcağız sârâ hastalığına yakalanmıştı. İyi olması için Resûlullaha çok yalvardım. Rü’yâmda bir kimse, kızcağızı hasta yapan cinnîyi bana getirdi. Bunu sana Resûlullah gönderdi dedi. Cinnîye darıldım, bağırdım. Kızcağızı incitmiyeceği için bana yemin verdi, uyandım. Kızcağızın sârâ hastalığından kurtulduğunu haber aldım.