Rahmet, bereket, mağfiret ve fazilet mevsimi yine geldi hamdolsun. Müminlerin gönülleri gibi gecelerini de
aydınlatan kandillerin dört tanesi bu aylar içindedir. Sevgili Peygamberimiz aleyhisselâm receb ayına girince şöyle dua buyururdu: Ya Rabbi! Receb ve şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi ramazan ayına kavuştur. Biz de aynı duayı yapacak olursak sünnet-i seniyyeye uymuş ve bu kıymetli ayların bereketine kavuşmuş oluruz. Bu fırsatlar bir daha ele geçmeyebilir. Ölümün ne zaman ve nerede geleceği bilinmez, nefesler sayılıdır. Her nefes alıp verdiğimizde bir sayı azalıyor.
Böyle mübarek gecelerde yapılan dualar ve ibadetler, diğer zamanlarda yapılanlardan daha kıymetlidir. Rabbimize
açılan eller boş dönmez. Günâhlardan da çok sakınmalıyız. Faziletli zamanlarda yapılan ibadetler kıymetli olduğu gibi günâhları da daha tehlikelidir… Günâhların sonu azaptır. Sonu ateş olan bir lezzette hayır yoktur, demişlerdir.
Nefis ve şeytana uyarak işlediğimiz günâhlardan vakit geçirmeden tövbe etmeliyiz. Tövbeyi geciktirmek de günâhtır.
Hadis-i şerifte; Helekel müsevvifun, buyurulmaktadır. Yani, sonra tövbe ederim diyenler helâk oldu. Beklenmedik bir zamanda Âzrail aleyhisselâmla karşılaşılırsa artık yapılacak hiçbir şey kalmaz. Tövbenin şartlarını yerine getiren ve samimi bir tarzda tövbe edenin bütün günâhları affedilir, hiç günâh işlememiş gibi olur.
Receb ayı çok kıymetli bir aydır. Her gecesi kıymetlidir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb ayına ikram edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ dünyada ve ahirette ikram eder. Hesaba çekilmeden önce kendimize hesap soralım, kusurlarımızı tespit ederek onlardan uzaklaşmaya çalışalım. Bol miktarda sadaka verelim, fakirleri sevindirirsek Rabbimiz de bizi sevindirir.