CEVAP
Peygamber efendimizin bütün dedelerinin temiz bir mümin olduğu, âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerle sabittir. Bunun aksini söylemek, bu husustaki nassları inkâr olur.
(İbni Abbas hazretleri buyuruyor ki:
“Seni bir Peygamberin neslinden diğer bir Peygamberin nesline naklettim.” Yani senin soyun Peygamberler silsilesidir. Bir babanın iki oğlu olsa, Peygamberlik hangisinde ise, Resulullah ondan gelmiş demektir.)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her asırdaki insanların en iyilerinden dünyaya getirildim.) [Buhari]
(Allahü teâlâ, Arabistan’daki seçilmişlerden beni seçti. Beni her zamandaki insanların en iyilerinde bulundurdu.) [Taberani]
(Dedelerimin hiçbiri zina etmedi. En iyi babalardan, temiz analardan geldim. Dedelerimden birinin iki oğlu olsaydı, ben bunların, en iyisinde bulunurdum.) [Mevahib]
(Hazret-i Âdem’den babama kadar hep nikahlı ana babadan geldim. Ben ecdat olarak sizin en hayırlınızım.) [Deylemi]
(Soy bakımından da insanların en şereflisiyim. Öğünmek için söylemiyorum.) [Deylemi] Yani, hakikati bildiriyorum, hakikati bildirmek vazifemdir, bunları söylemezsem vazifemi yapmamış olurum demektir.
Bu hadis-i şerifler ve Şuara suresindeki âyet-i kerime, Peygamber efendimizin bütün dedelerinin temiz bir mümin olduğunu göstermektedir. Hazret-i İbrahim’in babasının kâfir olması mümkün değildir.
Molla Cami hazretleri buyuruyor ki:
Muhammed aleyhisselamın zerresini taşıdığı için, Hazret-i Âdem’in alnında nur parlıyordu. Bu zerre, hazret-i Havva’ya ve ondan Hazret-i Şit’e ve böylece temiz erkeklerden temiz kadınlara ve temiz kadınlardan temiz erkeklere geçti. O nur da, zerre ile birlikte, alınlardan alınlara geçti. (Şevahid)
Bu nur, kâfire geçmediği gibi, zina gibi bir günah işleyen mümine bile geçmiyordu. Bu bakımdan da Azer, Hazret-i İbrahim’in babası değildi. Hazret-i İbrahim’in babasının ismi Taruh idi.
-devamı var-