– dünden devam –
Talebelerinden birisi anlatır: Bir gece rüyâmda şöyle gördüm: Bursa’nın uzak kasabalarından birkaç kişi: “Bursa’da bir evliyâ var. Allahü teâlânın izniyle ne hâcetin varsa verirmiş.” diye yola çıktılar. Ben de yatakta yatıyordum. Onların dediklerini duyunca, aralarına katılarak, biz de duâsını alalım diye birlikte Bursa’ya gittik. Dergâha girip Emîr Sultan’ı görünce bayılmışım. Aklım başıma gelince, ayağa kalkacak tâkati bulamadım. Emekliye emekliye Sultan hazretlerinin yanına vardım. “Sultânım, beni talebeliğe kabûl edin!” dedim. “Kâbûl eyledik!” diyerek mübârek elleri ile sırtımı sığadılar. Heyecanla uyandım. Rüyâmı anneme anlattım ve tâbir etmesini istedim. Annem; “Sen hemen o büyük velînin yanına koş, himmetine kavuşarak duâsını al.” dedi. Hemen yola çıktım. Bir grup insanın, rüyâmdaki gibi; “Gidip Emîr Sultan’ı ziyâret edelim. Onun duâsını alalım.” diye yürüdüklerini gördüm. Aralarına katılarak, rüyâmdaki gibi, sırayla dergâha girip huzûrlarına çıktık. Emîr Sultan’ın mübârek nazarlarına kavuşunca, aklım başımdan gitti. Düşüp bayıldım. Aklım başıma gelince, ayağa kalkamayıp, emekliyerek ayak uçlarına kadar gittim. “Bizi talebeliğe kabûl buyurun Sultânım.” deyince; “Biz seni talebeliğe kabûl edeli kırk yıl oldu.” buyurdular.
Emîr Sultan’ın büyük sevgi ve saygı gördüğü, adının yediden yetmişe herkesin dilinde dolaştığını duyan iki kişi, ziyâretine gitti. Yolda giderken biri; “Benim gönlümdeki tâze ekmek ile kaymak olsun.” diğeri de; “Benimkisi de hayır duâ olsun.” dedi. Dergâha vardıklarında Emîr Sultan talebeleri ile bahçede sohbet ediyordu. Emîr Sultan; “Şu gelenlerden filâna ekmek ve kaymak verin, ötekisi için de hayır duâ edelim. Nefsinin hevâ ve hevesinden uzak ve Allah korkusunda müdâvim olsun!” buyurdu. Kalbinden hayır duâ isteyen zât, Emîr Sultan’ın talebesi olarak uzun yıllar hizmetinde bulundu.
Emir Sultan Hazretlerinin hayatını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız…