Duânın kabul olması için, önce imanını Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak düzeltmelidir.
Zararları, dertleri gidermek ve faydalı şeyleri vermek için de duâ etmeyi sebep yapmıştır.
Kabul olmadı diyerek, ümidi kesmemeli, kabul oluncaya kadar uzun zaman tekrar etmelidir.
Haram yememeli ve içmemeli. Haram şeyleri söylememeli. Mesela gıybet etmemeli, yalan söylememeli, fuhuş sözleri söylememeli yani sövmemelidir. Duâ ederken evliyayı vesile etmelidir.
Tezkiret-ül-Evliyâ‘da deniyor ki:
O ve eşyâsı, hayvanı görünmez oldu. Diğerlerinin mallarını haydutlar götürdüler. Eşkıyâ gidince ona, (Sen nasıl kurtuldun?) dediler. (Yâ Ebel-Hasen dedim, yanıma gelmediler) dedi. Sonra, (Biz yâ Allah dedik, Rabbimize yalvardık, soyulduk. Bu, yâ Ebel-Hasen dedi kurtuldu. Bunun sebebini nedir?) diye hocalarına sordular. (Siz Allahü teâlâyı, haram giren, haram çıkan bir ağızla çağırdınız. Bu ise, Ebül-Hasen’i vesile eyledi. Allahü teâlâ, bunun sesini Ebül-Hasen’e duyurdu. O da bunun kurtulması için duâ etti, duâsı kabul oldu. Kurtaran Allahü teâlâ idi) buyurdu.”