Muhammed aleyhisselâm, Allahü teâlânın bildirdiklerini Eshâbına bildirdi. Onlar da talebelerine bildirdi. Bunlar da kitaplarına yazdılar. Bu kitapları yazan âlimlere ‘Ehl-i sünnet âlimi’ denir. Her Müslüman, itikadını, ibâdetlerini ve ahlâkını, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında bildirdiklerine göre düzeltmelidir. Dinimizi Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenmeliyiz. Dinde reformcuların, Eshâbı kirâma dil uzatanların, dört hak mezhepten birine tâbi olmayı kabul etmeyenlerin, kısa görüşleri ile Kur’ân-ı kerîm ve Hadîs-i şerîflerden yanlış mânâ çıkaranların kitaplarından öğrenmemeliyiz. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Ümmetim arasında fitne, fesat yayıldığı zaman, sünnetime yapışana, 100 şehit sevabı vardır.” Sünnete yapışmak, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını öğrenmekle ve bunlara uymakla olur. Müslümanların dört mezhebinden herhangi birisinin âlimleri Ehl-i sünnet âlimleridir. Demek ki, doğru yolda olmanın ölçüsü; itikadımızın, ibâdetlerimizin ve ahlâkımızın Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarına uygun olmasıdır. Ehl-i sünnet olmayan kimselerin kitaplarından din bilgisi öğrenmemelidir. Böyle kimselerin sözlerine ve yazılarına aldanmamalıdır.
Türkiye Takvimi