Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” zamanında Mısır halkı, vali Amr bin Âs hazretlerine gelerek dediler ki:
“Nil nehrinin bir âdeti vardır. Bu yapılmazsa suyu çekilir. İçinde bulunduğumuz bu aydan 12 gün geçtikten sonra, bir kız buluruz. Ailesine mal ve para vererek râzı ederiz. O kızı güzelce süsleyip, Nil nehrine atarız.”
Amr bin Âs; “İslâmiyet bozuk âdetleri kaldırmıştır.” diyerek kabul etmedi. 3 ay sonra Nil nehrinin suyu kesildi. Nil Nehri çevresindeki Mısır halkı göç etmeye başladı. Amr bin Âs bu hâli görüp, bir mektup yazarak durumu Hazret-i Ömer’e bildirdi. Hazret-i Ömer mektubu okudu ve bir cevap yazarak buyurdu ki:
“Onların âdetlerini yapmamakla iyi etmişsin. Mektubumun içindeki kâğıdı Nil nehrine bırak.”
Mektubun içindeki kâğıtta şöyle yazılı idi:”Allahın kulu Ömer bin Hattâb’dan Mısır’ın Nil nehrine!
Eğer bundan evvel kendin aktığını zan ediyorsan akma! Eğer seni vâhid ve kahhâr olan Allahü teâlâ akıtıyor ise, vâhid ve kahhâr olan Allahü teâlâdan seni akıtması için duâ ederim, akıtmasını dilerim…”
Amr bin Âs o kâğıdı Nil Nehrine attı. Ertesi gün, su akmaya başladı ve bundan sonra hiç kesilmedi.