SEÂDETE KAVUŞMAK İÇİN
“İmâm-ı Rabbânî” ki, büyük velî ve âlim.
Buyurdu ki: Seâdet istiyorsa eğer kim,
Buyurdu ki: Seâdet istiyorsa eğer kim,
“Muhammed Mustafâ”ya uymalıdır o elbet.
Böylece ele geçer zîrâ sonsuz seâdet.
Böylece ele geçer zîrâ sonsuz seâdet.
Cennet nîmetlerine kavuşabilmek için,
Ona tâbi olması lâzımdır her kişinin.
Ona tâbi olması lâzımdır her kişinin.
Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak,
Allah’ın Habîbine uymakla olur ancak.
Allah’ın Habîbine uymakla olur ancak.
Ona uymayanların yaptığı ibâdetler,
Hak teâlâ indinde bulamaz kıymet, değer.
Hak teâlâ indinde bulamaz kıymet, değer.
Velîler, Onun sonsuz deryâsından bir yudum,
İçip, murâtlarına kavuştular bil-umûm.
İçip, murâtlarına kavuştular bil-umûm.
Velhâsıl mevcûd olan ne varsa kâinâtta,
Hep Onun şerefine yaratılmıştır hattâ.
Hep Onun şerefine yaratılmıştır hattâ.
Âlemde mevcûd olan her varlık, canlı cansız,
O Resûl’ün rûhundan feyz aldı istisnâsız.
O Resûl’ün rûhundan feyz aldı istisnâsız.
Allah’ın varlığını, O beyân eylemiştir.
Yüce Rab, Onu râzı etmeyi istemiştir.
Yüce Rab, Onu râzı etmeyi istemiştir.
Ona ve eshâbına, binlerce selâm olsun.
Gönüllerimiz Onun muhabbetiyle dolsun.
Gönüllerimiz Onun muhabbetiyle dolsun.
Ey sonsuz seâdete kavuşmak istiyenler!
Ona tâbi olmaya çalışın, size yeter.
Ona tâbi olmaya çalışın, size yeter.
Bu devlete ermeye, ne varsa mâni olan,
Bütün var gücünüzle kaçınınız onlardan.
Bütün var gücünüzle kaçınınız onlardan.
O yüce Peygambere, kim ki uymaz her işte,
Her bir sözü “Zehir”dir, hakîkat budur işte.
Her bir sözü “Zehir”dir, hakîkat budur işte.
Onu dinliyenleri, sürükler felâkete.
Kimseyi düşürmesin Allah böyle âfete.
Kimseyi düşürmesin Allah böyle âfete.
Lâkin görürsünüz ki, eğer bir âlim kişi,
O Resûl’e uyarak yapıyor her bir işi.
O Resûl’e uyarak yapıyor her bir işi.
Dikkat ve titizlikle Ona tâbi oluyor.
Hem diğerleri gibi, hiç gösteriş yapmıyor.
Hem diğerleri gibi, hiç gösteriş yapmıyor.
İşte, “Hakîkî âlim” ve “Velî” böyle olur.
Onlara tâbi olan, bulur râhat ve huzûr.
Onlara tâbi olan, bulur râhat ve huzûr.
Dünyâ ve âhirette felâketten kurtulmak,
Böyle “Din adamı”na uymakla olur ancak.
Böyle “Din adamı”na uymakla olur ancak.
Çünkü O, “Allah için”, ihlâsla yazar, söyler.
Kalpten dediği için, kalplere te’sîr eder.
Kalpten dediği için, kalplere te’sîr eder.
Her kim böyle bir zâtı tanır ve sever ise,
Çok büyük bir nîmete kavuşmuştur o kimse.
Çok büyük bir nîmete kavuşmuştur o kimse.
Kendi küçük aklını, bir kenara koymalı.
Sevgi ve muhabbetle Ona tâbi olmalı.
Sevgi ve muhabbetle Ona tâbi olmalı.
Böyle bir “Evliyâ”ya kavuşulmazsa eğer,
Onların kitâbını okumak îcâb eder.
Onların kitâbını okumak îcâb eder.
Dünyâ kazancı için konuşan ve yazandan,
Arslandan kaçar gibi kaçmalıdır her zaman.
Arslandan kaçar gibi kaçmalıdır her zaman.
Çünkü arslan, insanın alır yalnız canını.
Bunlar ise alırlar dînini, îmânını.
Bunlar ise alırlar dînini, îmânını.