DEVE KONUŞUYOR
Bir gün, bir köylü geldi Hakkın Peygamberine.
Yörük, cins bir “Deve”yi gösterdi kendisine.
Resûlullah, deveyi çok beğenip hoşlandı.
Fiyatını sorarak, köylüden satın aldı.
Deve, Resûlullahı görünce geldi dile.
Ve şöyle hitâb etti Ona fasîh dil ile:
(Esselâmü aleyke, ey insin en iyisi!
Esselâmü aleyke, ey Hakkın Sevgilisi!)
Deveden bu sözleri duyunca Fahr-i âlem,
Okşayıp, kendisine iltifât eyledi hem.
Deve, konuşmasına devâm etti şöylece:
(Ey Allahın Resûlü, bunun idim ben önce.
Lâkin günâh işlerdi, bu yüzden kaçtım ondan.
Dağlarda, tek başıma dolaştım uzun zaman.
Beni, vahşî hayvanlar dağlarda görürlerdi.
“Bu deve, Peygamberin devesidir” derlerdi.
Onların bu sözünü duyar, çok sevinirdim.
Ve sana kavuşmayı, ne kadar çok isterdim.
Sonsuz hamd ve şükürler olsun ki Allahıma,
Erdirdi şimdi beni, o büyük murâdıma.)
Resûlullah, dinleyip onun konuşmasını,
Onu daha çok sevip, verdi “Adbâ” adını.
Deve, yine konuşup, dedi ki sonra hemen:
(Ey Allahın Resûlü, bir dileğim var senden.)
O Server, ricâsını dinleyip o devenin,
Buyurdu: (Söyle peki, nedir benden dileğin?)
Dedi: (Yâ Resûlallah, duâ et, âhirette,
Yine senin bineğin, ben olayım Cennette.
Eğer sen, benden önce âhirete varırsan,
Üstüme, senden gayri binmesin hiçbir insan.
Zîrâ ben yanıyorken, senin ayrılığına,
Tahammül gösteremem senden gayrılarına.)
Peygamber Efendimiz, bunu kabûl buyurdu.
Deve, bu söz üstüne râhat ve huzûr buldu.
Vaktâ ki Resûlullah, geldi ömrü sonuna,
“Hazreti Fâtıma”yı çağırdı huzûruna.
Ve ona buyurdu ki: (Ey kızım, ben vaktiyle,
Bir sözleşme yapmıştım devemiz Adbâ ile.
Benden sonra Adbâ’ya, hiçbir kimse binmesin.
Ona yem ve su vermek, vazîfen olsun senin.)
Vaktâ ki Resûlullah, göç etti bu dünyâdan.
Yemeden ve içmeden kesildi deve o an.
Artık ne ot yiyordu, ne de su içiyordu.
Günleri, başı önde, çok mahzûn geçiyordu.
“Hazreti Fâtıma”yı gördü bir gün nihâyet.
Dedi ki: (Ey Resûlün kızı, bana duâ et.
Öyle zannederim ki, çok yaklaştı ecelim.
Biraz sonra ölerek, Resûl’e gideceğim.)
Ve başı, “Fâtıma”nın tam kucağında iken,
Vefât edip, Resûl’e kavuştu ebediyyen.