Allahü teâlânın sevdiği kullarını tanıyoruz ve seviyoruz elhamdülillah. Âhıretde herkes sevdiğinin yanında olacak, buyuruluyor. Allahü teâlâ sevdiklerini sevdirtdi bize. Abdülhakîm Efendi hazretleri, bizi çok sevdiğini mektûbda yazardı. Çok sevimli derdi, başına bir de “pek” yazardı. “Pek çok sevimli Hilmi ve Sedâd” yazardı. Sedâd’ı da çok severdi. Onun için Sedâd’ın kabrine çok duâ gitdi. Binlerce kelime-i tevhid ve hatmler gitdi, Abdülhakîm Efendi hazretlerini çok sevdiği için. Büyükleri seven kazanır. Bugün, “Berekât” kitâbında okudum, Bâki billah hazretleri buyuruyor ki; “Domuz eti, içki gibi harâm şeyler yiyenler, içenler, büyüklerden feyz alamaz. Yidiği harâm şeylerin çıkardığı gazlar, vücutdaki feyz yollarını tıkar. Büyüklerin rûhu, o bedene gelemez, harâm yiyenler büyüklerin rûhlarından mahrum kalırlar ve feyz alamazlar”. Bunun böyle olduğunu bugün okudum. Kim söylüyor bunu? Bâki billah hazretleri söylüyor. Bizim sözümüz değil. Bâki billah hazretlerinin sözüdür. Baki billah hazretleri, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin hocasıdır. Feyz yolunun üstadıdır. Bizim kitâblarımız da, hep o büyüklerin yazılarıdır.