Mübarek Hocamız “rahmetullahi aleyh” buyurdular ki; “Allahü teâlâ önüme iki tane yol çıkardı. Birincisi; talebelerimizle ilgilenmek, ikincisi; dünyânın her yerine Ehl-i sünnet i’tikâdını yaymak. Biz ikincisini tercih etdik, birincisi için de Allahü teâlâ Enver beyi yaratdı. Allahü teâlâ, mürşîd-i kâmillere bir anda çeşidli yerlere gidebilecek gücü vermişdir. Melekler de, bir anda çeşidli yerlere gider. O büyüklerin rûhları meleklerden dahâ üstündür. Mürşîd-i kâmil; her hareketinde İslâmiyyet’e uyan, her an Allahü teâlâyı hâtırlayan kişidir. Mürşîd-i kâmil odur ki; iki talebesinden biri şarkda, biri garbda olsa, ikisine de aynı anda emr-i Hak vâki’ olsa, ikisinin de imdâdına yetişip îmânla vefât etmelerini te’mîn eden kişidir. Nasıl ki, Azrâîl aleyhisselâm aynı anda rûhlarını almak için çeşitli yerlere gidiyorsa, Allahü teâlâ mürşîd-i kâmillerin rûhlarına da bir anda çeşidli yerlerde bulunma kuvvetini vermişdir.”
Pınardan Damlayanlar – 662
