Ne mutluyuz ki, cenab-ı Hak bizlere Cennete giden otobanı nasip etti. İnsan bu büyüklere kavuştuktan sonra, gerek maddi gerek manevi ne varsa, hep onlara aittir. Birgün Mübarek Hocamız buyurdular ki; Şu kavuştuğumuz nimetlerin tamamı, ister maddi ister manevi ne varsa, kitapların yayılması, bu arkadaşlarmızın varlığı, eğer zerresini kendi şahsımdan bilsem, yanarım kardeşim. Ama elhamdülillah ki, bütün bunların hepsi, Abdülhakîm Efendi hazretlerine aittir. Çünki biz, başka bir yoldaydık, cenab-ı Hak Efendi hazretlerini vesile kıldı, bizi başka bir yola aldı. Biz bundan önceki yolda ne olduğumuzu biliyoruz. Hepimiz değişik otobanlardaydık; ama cenab-ı Hak bize kendi rızasına, kendi sevgisine kavuşturacak, Cennetine kavuşturacak otobana girmeği nasip etti. Gel de sevinme! Üç-beş günlük dünyada, dert ve sıkıntıyı sakın kendine dert etme. Çünki bu, çok zengin bir insanın, üç-beş kuruş kaybedip de feryat etmesi gibi olur, değmez.. Kavuştuğumuz şu nimetin yanında, üç-beş kuruş sıkıntı ve üzüntünün bahsi dahi olmaz. Daima, kavuştuğumuz nimeti gözümüzün önüne getirelim ve daima cenab-ı Hakka şükr edelim ki, bir kazayla bu nimet elimizden gitmesin. Maalesef bu nimete kavuşmuş olup da, bu nimetin kıymetini bilmediği için elinden gidenleri biliyoruz, siz de biliyorsunuz.
Pınardan Damlayanlar – 687
