Bugün Mübarek Hocamızın bir arkadaşa yazdığı bir mektubu okudum. Orada aynen şu ifade geçiyordu. Kardeşim, eğer siz, bu kadar nimete kavuştuktan sonra hâlâ dünya için üzülürseniz, büyükler size incinir, Allah size gücenir. Tabir bu. Mektup yukarıda. Yazılan kişi de belli. Ben yazmıştım. (Mübarekler söyledi). Sonra fotokopisini gönderdiler. Tesadüfen o mektuba baktım. Bir cümlesi böyle. Sakın diyorlar üzülmeyin. Siz o kadar büyük bir nimete kavuştunuz ki, o nimete kavuştuktan sonra hâlâ dünya için üzülürseniz büyükler size incinir, Allah da gücenir. Tevbe de ! Tevbe. Allah Allah. Sakın ha! Hele hele ufak işlerde bulunursanız… Ne diyeyim, yani bir milyar lirası olan bir vatandaş, kaybettiği on liraya gözyaşı döküyor diye düşünürüm. Çok fena! O halde, bu sağlık nimeti, bu iman nimeti, bu şerefli ümmet olmak devleti yanında abuk sabuk işlerle sakın vakit kaybetmeyelim ve üzülmeyelim. Neşelenmek bizim hakkımızdır. Allah nasip etti çünki. Bizi kulu kabul etti ve Hazret-i Peygambere “aleyhissalatü vesselam” ümmet yaptı.
Pınardan Damlayanlar – 692
