Bedenin gıdasını iyi seçtiğimiz gibi, ruhun gıdasını da iyi seçmeğe mecburuz. Bedene bozuk gıda alan dünyasını yıkar, fakat ruhuna bozuk gıda alan, âhiretini mahveder. Pis borudan şifa gelmez. Suyun kaynağı da, geçtiği yolu da temiz olmalıdır. Peygamber efendimize “aleyhissalatü vesselam”, Ebû Bekr’in “radıyallahü anh” gözü ile bakanlarla, ebû cehlin gözü ile bakanlar elbette farklıdır. Eğer insan bu zatlara, bu gözle bakarsa kör olur. Eğer, mübarek bir zat diye bakarsa kalb gözü açılır. Eğer Allahü teala bir kuluna hidayet nasip etmişse, ona Ehl-i sünnet itikadını vermişse, ona sevgili bir kulunu tanıtmışsa, o, bu gözle olmaz. Bu, kalp gözü ile olur. Böyleyse, kalp gözü açılmıştır. Kalp gözü, hakkı batıldan ayırmak içindir, uçmak-uçurmak için değildir. Bunu iyi anlamak lazım.
Pınardan Damlayanlar – 694

önceki makale