Veysel Karani hazretlerine “rahmetullahi aleyh” birisi gelmiş demiş ki; Efendim, bize nasihat verin. Buyurmuş ki; “Allah’ı biliyor musun”, biliyorum tabii demiş, “başka bir şey bilmene gerek yok” buyurmuş… Bir tane daha nasihat verin deyince; “Peki, Allah seni biliyor mu” buyurmuş. Elbette biliyor demiş. “Başkası bilmese de olur” buyurmuş. O bakımdan, yaptığımız işleri ne için, kim için yaptığımıza, ihlas mı, riya mı olduğuna dikkat etmeliyiz.
Her şey fanidir. Her gecenin bir sabahı, her sıkıntının bir ferahlığı vardır. Sabretmek, ferahlamanın anahtarıdır. Allahü teala, ” Sabredenleri severim “ buyuruyor.
Bir şeye kavuşan her şeye kavuşur. O bir şey; ışıktır, kaynaktır. İnsanın istifade edebilmesi veya edememesi, o bir şeye yakınlığına veya uzaklığına bağlıdır.