Bir mübarek zata birisi iftira atıp hakaretler ediyormuş. O da hiç cevap vermeden dinliyormuş. Efendim niçin cevap vermediniz demişler. Buyurmuş ki; Ben onu tanımıyorum ki, hakkında hiçbirşey bilmiyorum, onun için bir şey söyleyemem, kul hakkı olur. Onun söyledikleri ise; eğer doğru ise kendimi düzeltirim, tevbe ederim. Eğer yalan söylüyorsa ona dua ederim, diyor.
Büyük bir zât rüyasında iblisi görmüş. Elinde bir demir, bir vuruyor, insanı öldürüyor. Bir vuruyor kadını eziyor. Hemen Eûzü billahi mineşşeytanirracim demiş. İblis küçülmüş. Ama elinde demir, tavşan gibi bir oraya bir buraya zıplıyormuş. Rüyada gören büyük zât, lisan-ı fasih olarak Âyet-el kürsîyi okumuş. Sonra iblis buharlaşarak yok olmuş. Âyet-el kürsî işte budur.