Cenab-ı Peygamberi “aleyhissalatü vesselam” görüp de nasibsiz olanlar vardı. Hazret-i Peygamberi gördüler, iman etmediler. Ama 1400 sene sonra Allahü teala bize bu imanı nasib etti. Onun için yüce Allahımıza çok hamd edelim, çok şükredelim. Peygamber efendimize iman edenler, sevenler, Onun sözleri ile kalbleri temizlenir, şifa bulurlardı fakat inanmayanlar aynı sözler ile daha çok zehirlendi, düşmanlıkları artardı. Baklava sağlam insana şifa olur, şeker hastasına aynı baklava zehir tesiri yapmakta. Bunun gibi büyüklerin sözleri hasta kalblerde değişerek zehir tesiri yapar.
Şifalı su, vahşi hayvanların, balta girmemiş ormanların içinde bulunurmuş. Elde etmesi zordur. Âb-ı hayat zulûmatta bulunur. Bu sözün manası; yetmişiki tane yanlışın arasına karıştırılmış bir tek doğru var, bu doğruyu bir defada bulmağa mecbursunuz. Ehl-i sünnet itikadı tek doğru yoldur. Bir çok bid’at fırkasınının arasında bunu rehbersiz bulabilmek mümkün değildir. Çünkü yanlışı bulmak hem kolaydır, hem nefse hitap ettiği için çok tuzaklar vardır. Doğruyu bulmak için daima zorluk çıkarılır. Bunca zorlukların arasında doğruyu bulabilmek çok zor bir iştir. Âb-ı hayat zulûmatta bulunur bu demektir.